'Aramızda paranın lafı olsun'

270 sivil toplum kuruluşunun çatısı altında yer aldığı Denge ve Denetleme Ağı 1 Kasım seçimlerinde siyasetin finansmanına ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. "Aramızda paranın lafı olsun" kampanyasının parçası olarak hazırlanan rapora göre seçmen, kamu kaynaklarının seçim kampanyaları sırasında kullanılmasını "olağan" buluyor. Kampanya bağışçıları ise kişilik haklarının yasal düzenlemeyle koruma altına alınmasını istiyor.

Haber Giriş : 21 Aralık 2015 23:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Aramızda paranın lafı olsun'

Didem Özel Tümer

Hükümetin Eylem Planı'nda 21 Mart 2016 tarihine kadar gerçekleştirilecekler arasında yer alan 4 numaralı eylem, siyasetin finansmanının şeffaflığının artırılması. Planda Adalet Bakanlığı'nın siyasi partilerin ve seçim kampanyalarının finansmanının şeffaflaştırılması için bir yasal düzenleme hazırlayacağı taahhüt ediliyor. Bir yandan bakanlık bu hazırlığı yaparken sivil toplum örgütleri de ardı ardına bu konu ile ilgili hazırladıkları raporları ve önerilerini açıklıyor. Şeffaflık Derneği gibi rapor hazırlayan kuruluşlardan biri de Denge ve Denetleme ağı. Ulusal ve yerel düzeyde, toplumun çeşitli kesimlerini ve birbirinden farklı siyasi görüşleri temsil eden 270 sivil toplum kuruluşunun çatısı altında yer aldığı Denge ve Denetleme ağı, "Aramızda Paranın Lafı Olsun" kampanyasını başlattı.

Bu kampanyanın bir parçası olarak 4 ayrı siyasi partinin belediye başkanlarının yönetiminde olan Adana, İzmir, Mardin ve Ordu'da siyasi partilere yapılan bağışlar ve kamu kaynaklarının kullanımı üzerine 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde izleme ve değerlendirme çalışması yaptı. Çalışmanın sonuçları 'Seçim Kampanyası Finansmanı Değerlendirme Raporu'nda toplandı. Raporun başında şu ifade yer alıyor:

"Siyasi partilerin sahip oldukları mali kaynakların nereden geldigini, bunların ne olcude ve nasıl kullanıldıgını bilen bir secmen, iki secim arası donemde, kendilerini temsil edenlerin, vatandasların onceliklerini mi yoksa kaynak saglayanların cıkarlarını mı gozettigini izleyebilir; bunun hesabını sorabilir."

Raporun ortaya çıkardığı tespitler

Siyasi partiler, milletvekili adayları, belediyeler, valilikler, seçim kurulları, sivil toplum kurulusları, medya calısanları ve akademisyenlerle yapılan görüşmelerin sonucunda ortaya çıkan tespitler raporda şu şekilde yer aldı:

  • Turkiye'de Cumhurbaskanı Secim Kanunu dısında, adayların kampanyalarının finansmanı herhangi bir duzenlemeye tabi degil. Bu durum bosluklara yol acıyor.

Kamu kaynağının kullanımı "olağan" uygulama

  • Yasal olmamasına ragmen, kamu kaynaklarının yerel yonetimler tarafından secim kampanyalarında yaygın olarak kullanılıyor. Secmenler de bunun olagan bir uygulama oldugunu dusunüyor.
  • Secim donemlerinde bayragından, amasına, gazete ilanından, reklam imlerine kadar uzanan bir "secim ekonomisi" mevcut. Secim kampanyaları kendi ekonomisini olusturuyor, bu da vatandasların, secime yonelik goruslerinde para iliskisini one cıkartıyor.
  • Orgutlu ve orgutsuz vatandasların, siyasetin ve secim kampanyalarının finansmanıyla, demokratiklesme arasında kurdukları bag sınırlı. Bu konuya iliskin ciddi bir farkındalık bulunmuyor.
  • Siyasi partilere yapılan bagısların miktarının ve bagıscıların isimlerinin acıklanmasının uygun olmayacagına dair bir gorus mevcut. Bagıs yapanların siyasi tercihleri yuzunden, baskıya maruz kalabileceklerine iliskin bir endise bulunuyor. Bagıscıların isimleri ve bagıs miktarları acıklandıgında, kisilik haklarının yasayla koruma altına alınması gerektigi belirtiliyor.

"Ekonomi güçlü olan aday avantajlı"

  • Kampanya finansmanına iliskin yasal bir duzenleme olmaması, secimlerin parasal bir yarısa donusmesine yol acıyor. Ekonomisi guclu olan aday ve partiler rakiplerine karsı avantaj elde ediyor.Para, hem secimlerde ekonomik gucun siyasal guce donusmesi, hem de bireylerin ve grupların siyasette etki ve guc olusturmaya calısmalarında etkin olarak kullanılıyor. Bu durum, kadınlar basta olmak uzere küçük partiler ve bağımsız adaylar gibi grupların siyasete katılımında ciddi engel olusturuyor.
  • Partiler ve adaylar, esit kosullarda rekabet icin devlet yardımından, radyo ve televizyondaki propaganda olanaklarından adil bir bicimde yararlanamadıkları belirtiyor. Medya, secmenlerin, secimlerin adil ve esit bir yarıs olarak gecmesi yonundeki beklenti ve isteklerini karsılayamıyor.
  • Siyasetin ve secim kampanyalarının finansmanını izlemek, denetlemek ve ihlaller karsısında yaptırım uygulamak icin özellikle Anayasa Mahkemesi'nin, sorunlu alanları duzeltmede etkisiz kaldıgı gorulüyor.
  • Adaylara iliskin herhangi bir izleme denetim kurumu bulunmuyor. İzleme yapacak hukumet dısı kurulusların bulunmayısı, tarafsız bir degerlendirme elde edilmesini engelliyor. Denetimlerin uluslararası akredite edilmis bagımsız denetim kurulusları tarafından yapılması dogru bulunuyor.
  • Yapılan gorusmelerde, devlet yardımının hic yapılmaması gerektigi, yapılacaksa da duzenli olarak ve esit miktarda tum partilere yapılması gerektigi belirtildi.

Öneriler

  • Bagısların, harcamaların, denetim sureclerinin ve yaptırımların ayrıntılı ve se af bir bicimde kamuoyu ile paylasılmasını saglayacak yasal bir duzenleme hayata gecirilmeli.Düzenleme Siyasi Partiler Kanunu'nun iyilestirilmesi ile birlikte dusunulmeli.
  • Siyasi partilerin mali acıdan sıkı bir bicimde denetlenmesi konusunda Anayasa Mahkemesi yetersiz kalıyor. Denetimin daha etkin ve verimli sekilde yapılabilmesi icin teknolojiden yararlanılmalı.81 il ve 919 ilceyi kapsayan web tabanlı bir ag sistemi kurulmalı (e-devlet, e-icisleri vb.); siyasi partiler, gelir ve giderlerini bu sisteme islemeli ve belgelerini yukleyebilmeli.Bu yontem, her partinin bilgilerininin halka seffaf sekilde duyurulmasına katkı sunacak, etkin ve verimli denetime de olanak saglayacak.
  • Denetimin uluslararası akredite edilmis bagımsız denetim kurulusları tarafından yapılmalı ve kamuoyu ile paylasılımalı.
  • Bagıscıların kisilik haklarının yasayla koruma altına alınmalı.
  • Seçimlere yonelik bir Etik Ilkeler ya da Davranıs Kuralları belirlenmeli.
  • Kampanyaların finansmanı konusunda farkındalık calısmaları yapılmalı.

Al Jazeera

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber